Şirket borçlarının, şirket yetkililerinden istenebilmesi için vergi dairesince bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.
6183 sayılı yasanın mükerrer 35. Maddesinde olan Limited şirketlerin; “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve ilgili Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.”
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.’’ hükmü doğrultusunda durumun incelenmesi gerekmektedir.
6183 sayılı kanunun Ödeme emri başlıklı 58. Maddesi; “……böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Vergi Usul Kanunu Tebliğ Esasları başlıklı 93. maddesinde “Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla il muhabirli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilân yolu ile tebliğ edilir.” hükmü amirdir.
Yine; aynı kanunun Tebliğ Yapılacak Kimseler başlıklı 94 maddesinde ise; “Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır.”
Diğer yönden; Vergi Usul Kanunu 3.maddesinin (b) bendinde belirttiği üzere İspat; “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir” denilmiştir.
6183 sayılı Kanun hükümlerine göre; malvarlığı araştırması yapılarak mal varlığının ve tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması, araştırma yapılmasına rağmen bulunamaması gibi hallerinin değerlemesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerekir.
Mükellefin borçlarını süresinde ödeyip ödemediği ve takip işlemleri sonucunda borçları karşılayacak değerde mal varlığının tespit edilerek satılması ve kalan tutarlar yönüyle de mükellefin borçları tahsil güçlüğü kapsamına alınarak takip işleminin uygun olarak yerine getirilip getirilmediğinin de araştırılması gerekir.
Ödeme emri düzenlenirken Şirket müdürü ve ortaklarının tüzel kişilikten ayrılıp ayrılmadığı, borçların ayrılan ortak varsa ona ait dönemi kapsayıp kapsamadığının araştırılması gerekir.
Tasfiyeye girmiş şirketlerde borçtan, borcun oluşmasından ve ödenmesinden tasfiye memuru sorumludur. Yapılan inceleme sonucunda yasal işlemleri tam ve doğru şekilde yerine getirip sorumluluktan kurtarmış olup olmadığını da idarenin araştırması gerekir.