Gayrimenkul Hukuku, bir gayrimenkulün tapu işlemleri ve bu tapu işlemlerinden doğan olası sorunların çözümünü, kira sözleşmelerinin hazırlanması, ev sahibi ve kiracıların haklarının haklarının korunması, yabancı kişilerin ülkemizden mülk edinme süreçleri ve taşınmaz alım satımından doğan tüm hususları kapsamaktadır.
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI HANGİ DURUMLARDA AÇILABİLİR?
Uygulamada birçok nedenden kaynaklı olarak tapu iptali ve tescil davası açılabilmektedir. Bu nedenlerden arasında uygulamada en yaygın olanlar şunlardır:
- Hukuki ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Aile konutu şerhi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
Tapu iptali ve tescil davasını, kanuna aykırı şekilde oluşturulmuş olan tapu kaydının iptalinde menfaati bulunan herkes açabilecektir.
Miras bırakanın birden fazla mirasçısı mevcut ise, bu mirasçıların açacağı tapu iptali ve tescil davasını mirasçıların hepsinin birlikte açması gerekmektedir.
Tapu iptali ve tescil davası, yolsuz tescil ile tapuda malik olarak görünen kişiye karşı açılmaktadır. Yolsuz tescil ile, davaya konu taşınmaz üzerinde elbirliği şeklinde mülkiyet mevcut ise bu durumda, tapu iptali ve tescil davası elbirliği ile mülkiyet hakkına sahip olan tüm maliklere açılmalıdır. elbirliği şeklinde taşınmaza malik olan maliklerden herhangi birisi vefat etmiş ise vefat eden malikin mirasçıları davalı olarak eklenmelidir.
DAVA KONUSU TAŞINMAZIN ÜÇÜNCÜ KİŞİYE DEVRİ HALİNDE TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASININ AKIBETİ NE OLUR?
Öncelikle, taşınmazın devralan üçüncü kişinin iyiniyetli veya kötüniyetli olmasına göre yapılan hukuki işlemin hukuka uygun veya aykırı olacaktır.
- Dava konusu taşınmazı satın alan üçüncü kişi, tapudaki kaydın yolsuz tescil olduğunu biliyor veya bilebilecek durumda ise kötüniyetli olarak kabul edilecektir. Bu durumda ise Türk Medeni Kanununun ilgili maddesine göre kötüniyetli üçüncü kişinin kazanımı korunmayacak ve bu tescil işlemi de yolsuz tescil olarak kabul edilecektir. Dava konusu taşınmazı devralan kötüniyetli üçüncü kişiye karşı da tapu iptali ve tescil davası açmak mümkündür.
- Eğer taşınmazı devralan üçüncü kişi iyiniyetli yani tapudaki tescil işleminin yolsuz tescil olduğunu bilmeyen veya bilebilecek durumda değil ise bu durumda Türk Medeni Kanununun ilgili maddesi gereğince iyiniyetli olan bu üçüncü kişinin kazanımı kanun tarafından korunmaktadır. iyiniyetli üçüncü kişiye karşı tapu iptali ve tescil davası açılamayacaktır. Fakat, yolsuz tescil nedeniyle menfaati zedelenen taraf ise yolsuz tescil ile dava konusu taşınmazı iyiniyetli üçüncü kişiye devreden kişiye karşı hak iddiasında bulunabilecektir.
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRELERİ NEDİR?
Tapu iptali ve tescil davasının kanunen belirlenmiş herhangi bir zamanaşımı süresi yoktur. Tapu iptali ve tescil davası mülkiyet hakkına dayandığından ötürü her zaman açılabilmektedir. Fakat olağanüstü ve olağan kazandırıcı zamanaşımı sürelerinin dolması ile tescil işlemi hukuka uygun hale geleceğinden tapu iptali ve tescil davası açmak mümkün olmayacaktır.
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVALARINDA YETKİLİ VE GÖREVLERİ MAHKEMELER
Tapu iptal ve tescil davalarında genel görevli mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 2. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Tapu iptali ve tescili davalarında yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olup bu yetki kanunen kesin yetkidir.
Köse Hukuk & Arabuluculuk Bürosu’nda bulunan uzman avukatlarımız tarafından tüm bu hususlarda avukatlık hizmeti verilmektedir.