556 sayılı KHK.’nın 70. Maddesinde marka hakkına tecavüzden doğan özel hukuka ilişkin taleplerde zamanaşımı süresi için Borçlar Kanunu’nun zamanaşımına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 72. Maddesine göre “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıldır.”
554 sayılı KHK 6. Maddesi şöyledir: “Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Üçüncü şahıslara yapılan ve açıkça veya zımnen gizlilik niteliği taşıdığı anlaşılan açıklamalar kamuya sunmanın kapsamı dışındadır.“
554 sayılı KHK 7. Maddesi ise şöyledir:
“Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamındadır.
Herhangi bir tasarımın ayırt edici nitelik açısından kıyaslandığı diğer bir tasarımın,
a) Başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de veya dünyada herhangi bir yerde piyasaya sunulmuş olması; veya
b) Enstitü tarafından tescilli bir tasarım olarak yayınlanmış ve ayırt edici nitelik açısından değerlendirilen tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinde henüz koruma süresini doldurmamış olması, gerekir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
554 sayılı KHK 9. Maddesi ise şöyledir: ” Kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı tasarımlar koruma kapsamı dışındadır. “
Yöresel ürünler ve içeriğindeki motifler bir şahsın tekelinde veya inhisarında olmamalıdır. Çünkü yöresel kostümlerin ve motiflerinin bir kişinin tekelinde bulundurulması kültürel özelliklerimizin yaşatılmasını ve nesilden nesile aktarılmasına engel teşkil edecek sonuçlar doğurur.
Esasen yeni ve ayırt edici bir niteliği bulunmadığı için tasarım tescili olarak korunmasında yarar bulunmayan “harc-ı alem” tasarımların TPE nezdinde sağlanmak suretiyle kazanç sağlamaya çalışanlar çıkabilmektedir. Bu kişiler, bahsi geçen şekilde elde ettikleri tasarım tescilinden kaynaklanan haklarını adli makamlar nezdinde kullanmak suretiyle rakiplerinin ürün ve üretim araçlarına el koydurma, kamu davası açılması için şikayette bulunma ve tazminat davaları açma yoluna gidebilmektedir. Bu yolla da, rakip firmaların tasarımı konu emtiayı üretmesini engellemekte ve rakiplerine karşı avantajlı duruma geçebilmektedir.
Daha sonra tasarım tescili hükümsüzlük davası açılarak hükümsüz kılınmış olsa dahil, kötü niyetli olarak tasarım tescilini sağlayan kişi amacına ulaşmakta, uzun yargılama aşaması süresince piyasada oluşturduğu tekel konumunu kullanarak kendisinin daha güçlenmesinin yanı sıra, rakiplerinin de ekonomik olarak sıkıntılı duruma düşmesini sağlayabilmektedir.
Daha fazla bilgi için ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.
DANIŞMA ÜCRETLİDİR. AVUKATIN ÜCRETSİZ VEYA ASGARİ ÜCRET TARİFESİNİN ALTINDA DAVA ALMASI, DANIŞMANLIK YAPMASI AVUKATLIK KANUNU’NA AYKIRIDIR. BU SEBEPLE AVUKATLARDAN ÜCRETSİZ İŞ YAPMALARININ TALEP EDİLMEMESİ RİCA OLUNUR.