FİKRİ MÜLKİYET HAKKI NEDİR?

Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyotelevizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas ve usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır.

FİKİR VE SANAT ESERLERİNİN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

İlim ve Sanat Eserleri

  • Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları
  • Her nevi rakıslar, yazılı koreografi eserleri, Pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne eserleri
  • Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri

Musiki Eserleri

  • Musiki eserleri, her nevi sözlü ve sözsüz bestelerdir

Güzel Sanat Eserleri

Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan;

  • Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi serigrafi,
  • Heykeller, kabartmalar ve oymalar,
  • Mimarlık eserleri,
  • El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları,
  • Fotoğrafik eserler ve slaytlar,
  • Grafik eserler,
  • Karikatür eserleri,
  • Her türlü tiplemelerdir.
    Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez.

Sİnema Eserleri

  • Sinema eserleri, her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir.

İşlenmeler ve Derlemeler

Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilipte bu esere nispetle müstakil olmıyan ve aşağıda
başlıcaları yazılı fikir ve sanat mahsulleri işlenmedir:

  • Tercümeler;
  • Roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi;
  • Musiki, güzel sanatlar, ilim ve edebiyat eserlerinin filim haline sokulması veya filime alınmaya ve radyo ve
    televizyon ile yayıma müsait bir şekle sokulması;
  • Musiki aranjman ve tertipleri;
  • Güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere sokulması;
  • Bir eser sahibinin bütün veya aynı cinsten olan eserlerinin külliyat haline konulması;
  • Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde seçme ve toplama eserler tertibi;
  • Henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale
    getirilmesi (İlmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler bundan müstesnadır.);
  • Başkasına ait bir eserin izah veya şerhi yahut kısaltılması.
  • Bir bilgisayar programının uyarlanması, düzenlenmesi veya herhangi bir değişim;
  • Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde verilerin ve materyallerin seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan ve bir araç ile okunabilir veya diğer biçimdeki veri tabanları (Ancak, burada sağlanan koruma, veri tabanı içinde bulunan veri ve materyalin korunması için genişletilemez) İstifade edilen eserin sahibinin haklarına zarar getirmemek şartıyla oluşturulan ve İşliyenin hususiyetini taşıyan işlenmeler, bu kanuna göre eser sayılır.

Alenileşmiş ve Yayımlanmış Eserler

  • Hak sahibinin rızasiyle umuma arzedilen bir eser alenileşmiş sayılır. Bir eserin aslından çoğaltma ile elde edilen nüshaları hak sahibinin rızasiyle satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut diğer bir şekilde ticaret mevkiine konulma suretiyle umuma arzedilirse o eser yayımlanmış sayılır.

ESER SAHİBİNİN HAKLARI NELERDİR?

Bir eserin umuma arzedilip edilmemesini, yayımlanma zamanını ve tarzını munhasıran eser sahibi tayin
eder. Bütünü veya esaslı bir kısmı alenileşmemiş olan, yahut ana hatları her hangi bir suretle henüz umuma tanıtılmıyan bir eserin muhtevası hakkında ancak o eserin sahibi malumat verebilir.

Eserin umuma arzedilmesi veya yayımlanma tarzı, sahibinin şeref ve itibarını
zedeleyecek mahiyette ise eser sahibi, başkasına yazılı izin vermiş olsa bile eserin gerek aslının gerek işlenmiş şeklinin umuma tanıtılmasını veya yayımlanmasını menedebilir. Menetme yetkisinden sözleşme ile vazgeçmek hükümsüzdür. Diğer tarafın tazminat hakkı saklıdır.

Eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka
değiştirmeler yapılamaz. Kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle bir eseri işliyen, umuma arzeden, çoğaltan, yayımlıyan, temsil eden veya başka bir suretle yayan kimse; işleme, çoğaltma, temsil veya yayım tekniği icabı zaruri görülen değiştirmeleri eser sahibinin hususi bir izni olmaksızın da yapabilir.

Eser sahibi kayıtsız ve şartsız olarak yazılı izin vermiş olsa bile şeref ve itibarını zedeleyen veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değiştirilmeleri menedebilir. Menetme yetkisinden bu hususta sözleşme yapılmış olsa bile vazgeçmek hükümsüzdür.

Eser sahibi kendisine tanınan salahiyetlerin kullanılış tarzlarını tesbit etmemişse yahut bu hususu her hangi bir kimseye bırakmamışsa bu salahiyetlerin ölümünden sonra kullanılması, vasiyeti tenfiz memuruna; bu tayin edilmemişse sırasiyle sağ kalan eşi ile çocuklarına ve mansup mirasçılarına, ana – babasına, kardeşlerine aittir.

Eser sahibinin ölümünden sonra eser sahibinin sırasıyla sağ kalan eşi ile çocukları ve mansup mirasçıları, ana-babası, kardeşleri , eser sahibine tanınan hakları eser sahibinin ölümünden itibaren yetmiş yıl kendi namlarına kullanabilirler.

Fikri Mülkiyet Hukuku Davaları Nelerdir?

Hukuk davaları, maddi ve manevi hakları tecavüze uğrayan eser sahibi, tecavüz edene karşı tecavüzün refini dava edebilecektir. yetkili ve görevli mahkeme, eser sahibinin tecavüze uğramış olan maddi ve manevi haklarını, tecavüzün kapsamını, kusurun varlığını ve muhtemel zararları takdir ederek lüzumlu gördüğü tedbirlerin uygulanmasına karar verir.

Bir fikri eseri, eser sahibinin yazılı izni olmadan işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses ve görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu FSEK hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilecektir.

Eser sahibinin haklarına tecavüz olması halinde eser sahibinin tecavüzün önlenmesi için tecavüzün men’i davası açabilme hakkı da mevcuttur.

Eserin tecavüzü nedeniyle manevi haklarında zarar meydana gelen eser sahibi ise manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Mali hakları zarar gören eser sahibi ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde oluşan maddi zararını karşı taraftan talep edebilecektir.

Fikri Mülkiyet Hukukundan kaynaklanan ceza davalarında ise; Eser sahibinin yazılı izni olmadan eseri işleyen, değiştiren, çoğaltan, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla kamuya ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa sunan, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kendi eseri olarak ad koyan, kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan, yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren, anınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişiler hakkında üç aydan beş yıla kadar hapis cezası ve adli para cezasına hükmolunur. Bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlıdır.

Fikri Mülkiyet Hukuku davalarında görevli ve yetkili mahkeme

GÖREVLİ MAHKEME

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 76/1. maddesi uyarınca Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan doğan davaların özel hukuka ilişkin olanlarında, ihtisas mahkemeleri olan Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi görevlidir. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Ticaret Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.

YETKİLİ MAHKEME

Fikri ve Sinai haklara ilişkin davalarda genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahı mahkemesidir.

Ancak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 66. maddesi uyarınca tecavüzün ref’i ve tecavüzün men’i davalarında eser sahibinin ikamet ettiği yer mahkemesi de yetkilidir.

Fikri haklara yapılan müdahalenin haksız fiil olması halinde hak sahibi, haksız fiilin işlendiği yani fikri haklara tecavüzün meydana geldiği yer mahkemesinde de dava açabilir.

davacı sıfatına sahip olan mali hak veya ruhsat sahipleri de kendi ikametgahlarında, fikri haklarının ihlali nedeniyle uğradıkları zarara ilişkin hukuk davası açabilirler.

ZAMANAŞIMI

Sözleşmeye aykırılık söz konusu olduğunda eser sahibinin FSEK den doğan haklarını kullanması için öngörülen zamanaşımı süresi arada bir sözleşme ilişkisi olmadığı duruma göre farklıdır. Sözleşmeye aykırılık söz konusu olduğunda Borçlar kanununda uygulama alanı bulacaktır. Buna göre zamanaşımı süresi 10 yıl olarak kabul edilecektir.

Fikri hakların ihlalinde taraflar arasında şayet bir sözleşme ilişkisi yoksa eski borçlar kanununda düzenlenen haksız fiil hükümleri zamanaşımı bakımından uygulanacaktır. Borçlar kanununda haksız fiil hükümleri incelendiğinde zararı ve faili öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl, herhalde zararın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. 

Bu süreler Haksız fiil tarihinden yani olay tarihinden itibaren işlemeye başlar.

Köse Hukuk & Arabuluculuk Bürosu olarak uzman avukat kadromuz ile birlikte tüm bu hususlarda avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Daha fazla bilgi için ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.